Kendimi bildim bileli okumakta olduğum, okumak için sıraya dizdiğim ve okumak istediğim kitaplar oldu. Bazı dönemler aynı zaman dilimlerinde ise birden çok okuduğum kitaplar… O gün biraz romantik veya duygusalsam şiir, düşündürücü ve sorgulayıcı yanım ağır bastıysa denemeler, kendi dünyamdan uzaklaşmak istediysem romanlara yöneldim. Her zaman az kitap okuduğumu, daha birçok kitap okumam gerektiğini düşündüm. Hayatında eline kitap almamış ya.. Devamını oku
Bir çocuğa sevgi ve şefkat duygusunun dışında yaklaşan bir bireyin sağlıklı bir psikolojiye sahip olduğundan söz edemeyiz. Gerek bastırılmış duygular, gerekse bozulmuş bir psikoloji ile çocuklara farklı niyetle yaklaşan bu zihniyetler yaşayan en büyük canilerdir. Toplumun en savunmasız, en saf ve masum kesimidir çocuklar. Koruyup kollamak, eğitip topluma kazandırmak yerine onların zayıflıklarından faydalanmak en adi suçlardan biridir. Sapık zihniyetlerin bir.. Devamını oku
Susmak sığınmaktır anlatılacak girift bilmecelerin kucağına. Susmak dinlemektir. Dinlenmektir, derin denizlerin kıyaya vuran sancılarında. Susmak yitirmek, susmak kabullenmektir. Susmak yutulmaz bir lokmayı kursağında bekletmektir. Kelimelerin karşı konulmaz ve zapt olunmaz hengamesinden uzaklaşmaktır. Beynindeki çığlıkları konuşturmak, çığlıkların anlattıklarını duvarlara vura vura susturmak, sağır olmaya meydan okumaktır. Susmak kendinle konuşmak, hesaplaşmak, savaşmak, kabullenmek, pes etmek, isyan etmek; kusacağın zehri biriktirmek, kendine dönmek,.. Devamını oku
“Yazdıkça yaşadığımı hissediyorum, yaşadıkça yazacağım.” Yazmak, kanserli hücreyi vücudumdan atmak gibidir benim için. O hücre oraya yerleşmeden nice duygu, nice insan eskitmiştir ömrümden. Eskidikçe türer kötü huylu hücreler ve beni hasta etmeye başlar. Yazdıkça nefes alırım, ağrılarım dinmeye başlar. Morfin yemiş gibi gezinirim bir süre yüzümde tatlı bir tebessümle. Ne zaman sancılarım, korkularım başlar, o zaman paniğe kapılırım. Bilirim ki.. Devamını oku
“Bir dalın yaprağı olmaktı bizi huzurlu kılan.” Ait olmayı istemek doğal bir eğilimdir; bir yere, kişiye, zümreye, topluluğa, mekâna, şehre, inanca, kültüre… Ait oldukça huzurlu hissederiz ya da ait olarak huzuru ararız. Dönüp dolaşıp ait olduğumuz yerde buluruz kendimizi. Uzaklaştıkça huzursuzluğumuz artar çünkü. Ait olduğumuz şeyi severiz ya da sevdiğimiz şeye ait oluruz. Sevdiğimiz için mi ait hissederiz, ait olduğumuz.. Devamını oku
Affetmek, kendimize sunduğumuz bir armağandır. Başkalarının bize bağlandığı kirli bir ipi söküp atmak, üzerimizdeki ağırlıktan kurtulmak ve onları bize karşı duyduğu hastalıklı duygudan kurtarmaktır. Onlar varsın kendilerine iyilik yaptığımızı zannetsin, ancak biz asıl iyiliği kendimize yaparak ruhumuzu bu bağlardan kurtarmış oluruz. Kimse, hayatını kirli ipler yumağında yaşamayı istemez ve herkes temiz bir geleceği hak eder. Affetmek bir nevi geçmişin tozlu raflarını.. Devamını oku